Ana içeriğe atla

Sana gelince

Kendi servetinde boy verse boğulacak adamların kendilerini tanrının gölgesiymiş gibi kutlu kıldıkları coğrafyalarda yaşadım. Yaşadım diyorum çünkü toplum sözlüğünde yaşamak kelimesi nefes alabiliyor olmaktı.
Her birimiz kirpiklerimize kadar sirayet etmiş hırs fikirlerinin yılmaz birer önderiyiz. Kendimize ait cennetlerimiz ve cehennemlerimiz var. Bize kalsa tanrı kime neyi vereceğini bilmeyen bir acemi. Biz mi? Haşa! Her şeyi iyi biliriz biz. Yanacağı da biliriz, serin ırmaklarımızda uyuyanları da... Bizim kurallarımızın günahkarları var. Menfaatimize boyun eğen güzide kullarımız da. Yediğini resimli paylaşanı beğen ki, torunlarımıza da geçsin bu layk sünneti!
Her an gelebilecek bir otobüs için durakta oturmaya bile tenezzül etmeyen biz, dünyaya kazık çakmaya çalışıyoruz. Garip...

Sana gelince; mutlu olurum. Üzülürüm senden her gidişimde. Gönül ne zaman seni netlese, gayrısı flu demiş Canon hazretleri.
Bana gelince; beladır, gamdır nimettir yahut sensindir. Şükrederim. Ha sen gelmişsin bana, ha bir çuval altın bırakılmış savaş yetimin kapısına. Fakat Yetim yine de anam-babam der, ben ise hoşgeldin. İkimiz de yine kabul ederiz. Derin musikilerde, derin cümlelerle yaşayan eski zaman ozanlarının mahlasları ve nefesleri hiç de mey kokmuyor oysa...
İçtiği boştur, İşittiği meyle sarhoştur şair. Sesin; tabiat denen ilahi şiirden kulağıma sunulan berceste. O, sözün de en iyisini bilendir.

Esma'n ile yıkanmayalı  birikmiş bulaşık kalbim.
Rabbim, biz aslında deterjan reklamlarından önce, senden öğrendik bir damla infak ile dağ gibi bulaşığın, kirin üstesinden gelindiğini.
Gerçi söz senin merhametindir, küfür benim cehaletim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd...

Davulun sesi

Klasik dışı doksanlar​ Yüzüne dolunay serpiştirilmiş insanlar vardı memleketimde. Şimdi ne dolunayı görebiliyorum ne de o yüzleri.Yüz yok yüzlerce insanda. Cuma çıkışı cami kapısında o üçgen mevlit şekeri için sabırla beklerdim dedemi. El öpme sayısını parasal hasılata oranlamak henüz adet olmamıştı. Demirel'in bayram mesajı imam fetvası yerindeydi. O zaman farkedilmiyordu; "Saflık derecesinde merhametli toplum, insafsız cehalete giden yoldu." Ergenliğimdeki kadar "kanunen" Allah zararlı değildi ama sakıncalı çıkıyordu her sohbet taramasında. Gerçek iman yobazlık, laik imam örnek bireydi. Din ile devlet işleri n​​işan atmıştı da, devlet "bir daha karşıma çıkma" diyordu. Ferdi Tayfur sokağın başından zile basışına kadar süren iletişim deneyimini şarkı yapmışken, akranlarımdan bunu anlama​​larını beklemek insafsızlık olurdu. Ah be Ferdi abi! Direkt kapıyı açtığı yerden niye başlamazsın ki... O sahneyi atlamak için kaseti sarmaya üşenirdim. Sonra bir...

Belki benim kağıt param döne dolaşa senin cebine girmiştir.