Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Hiçli şiir

Sus ki halden anlasın toprak  Güvertede simit işçisi martı anlasın Bilmez kalp kırıldığını gülmek akla gelmeden Sus ki eylemin bilinsin gaip saltanatında Konuşarak ölür gönlü yarda kalan Bu sokak karanlığı titreyen fener Ve boğazındaki gemileri yutkunamayan şehir  Ancak sen feryadını yutarsan dile gelir Sus ki sessizliğin kefesinde ağır gelsin hatrın O sessizlik ki sahibi her sineye ilacını verir.

Gelmeyenin şiiri

Gel etme yoksuluz ikimiz de Olanım kopanım sermayem Kaynayan ömrümün buharından kalan İçilmemiş kıyılmamış bir Yudum gülüşün Gel etme yakışırız biz bize. Yalnızca bir çift serçeyiz aynı tele konmayan, konuşmayan. Gökyüzü hep aynı gözlerimiz değil Bir çift uykusuz yeşil bebek taşırsın  Bense talihimi kirpiklerimde... Gel etme ölürüz ikimiz de Seni de yıkar bu yağmurlar beni de Ikimize de yeter bir dilim huzur  Ve sarı pencereli orta halli bir hane Yalnız bizim sevdiğimiz Gel etme doğarız yeniden Sen gülüşünde, ben sende.  Gel,  gitme...