Ana içeriğe atla

Çay diyalogları




- Şöyle ki ; akşam dinlemekten hoşlandığım müzikleri sabah açtığımda "yuh bunları mı dinlemişim? ne iğrenç müzikler lan bunlar?"  deyip siliyorum.
- Akşam olunca da onları arayıp, tekrar yüklüyorsun değil mi telefonuna.
- ...
- yani?
- Evet.
-...
- Niye öyle bakıyorsun ki?
- Sadece bununla yetinmiş olmadığını düşünüyorum.
- Öyle tabi. Akşam sohbet ettiğim kişiler sabah arayınca hiç konuşasım gelmiyor. İki muhabbet ettik diye gündüz vakti işin ortasında aramak nedir? yani biraz saygı bekliyor insan. Dinlemek zorunda mıyım bıdı bıdı...
- Hmmm..
- Hmmm ne lan? psikolog gibi karşımda triplere girme.
- Ya tamam be oğlum altı üstü...
- Değilim lan.
- Peki değilsin.
- Öyle miyim dersin?
- kızmak yok.
- Vallahi kızmam.
- Bir süre böyle dengesizlikler geçireceksin.
- Hah başladı psikolog.
- Sus bi dinle ya!
- tamam...
- Akşam beni arayıp yarın akşam maçı sizde izleyelim diyorsun, sabah arıyorum açmıyorsun, sonra da arayıp "ne maçı oğlum ya, hiç çekemem şimdi eve gidip yatıcam diyorsun. geri zekalı!
- Buna mı kızdın lan ?
- Yok. Bok mu vardı bu kadar sevecek?
- he. Allah'tan sınama işte. değil mi?

- he... Şimdi seni toparlamakla uğraşalım. daraldığımızda aradığımız bi sen vardın, sen de halt ettin. aferin.
- kızma lan...
- yok bana gerek yok sen kendine yeterince kızıyorsun zaten. Çay?
- Sorulur mu oğlum söylesene iki tane. ben de diyorum niye elim ayağım esiyor...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd

bizim olan şiir

Belki hiç bilmeden öleceğim Hangi suskunluk treni ulaşır İçindeki duraksız sessizliğe Merhamet, miğferi delik yalnız asker Elimden tut diyorum çünkü Sen tuttukça beliren bir kalabalık var göğsümde Ezgisinden kopuk bir zincirle bağlanmışken sûni gün doğumlarına Şimdi hangi vakitte öleceğimi bilmemek acziyetim değil hakkımdır Cellat kılıcı altındaki kelle kadar Özgürüm bu dünyada Elimden tut diyorum çünkü o zaman Hiçbir saat yetmiyor kalp atışlarımı saymaya Zarif kıyım fabrikasyon adamlar, Hiçbir genç kızın günlük tutanağında adı geçmemiş adamlar Aşkı anlatıyor ekranlarlarda. Sûretini mesai saatlerinden almış Esnaf gülüşlü kadınlar Tebessümünü kablosuz heyecanlara bağlayan çocuklar arasında Elimden tut diyorum çünkü Yeni bir yuva inşa etmeliyiz Toprağı katışıksız ve bize ait tuğlalardan

Adının Anlamı

Adının anlamı bir kalp hastalığı olmalı. Yoksa her neyin var sorusunda sol göğsümü tutmamın açıklaması  basit bir grip olamaz. Öksürsem geçen bir gıcık değil özlemin.  Ülkelerin bölünüp insanların ekin gibi biçildiği bu dönemde aklımın meşguliyetini izah etmek için sözlükteki gerekli kelime adındır sanıyorum. Adının anlamı bir şarkı olmalı. Nakaratı hızlanan bir kalp çarpıntısı. Sadece Yılkı atları aşk için koşar. Babamdan miras aldığım işçilikle ancak yük beygiri tutkusu denir benimkine. Akşamları eve getirdiğim ekmeğin arasında durur gülüşün. Sen anlamazsın şimdi ne demek istediğimi. Zaten anlasan bir yüreğin sızısını, güzel kalamazdın. Galib'den bu yana ırsi yoksulluğu vardır şairlerin. Hep o güzeli anlatacak cümleyi ararlar. Galiba bulamamayı seviyorlar. Adının anlamı bir çıkmaz sokak olmalı. Şehir planmalarına inat, kocasını bekleyen kadınların fasülye kırıp yün çırptığı. Hani "buradan neden bilimadamı çıkmaz?" dediğimiz türden. Şair olur iki çeşitten fazla yemek p