Ana içeriğe atla

Baban Gibi Sev - 27 Temmuz 2012


Ramazanın yedinci günü, sekizinci sahurunda aklıma geliverdi, ne güzel dedin anne "Baban gibi sev." diye. Ne memnuyiyet dolu bir cümledir bu.
Ne bahtiyar bir adamdır babam ki, adam edermiş adam olmayanı adam gibi kadın.Babam adamdı, koca oldu senin durgun nehrinde.
Şimdi sen uzanırken yatağında hasta, babam memnuniyetsizdi benim hazırladığım sofradan.
-Yemeği mi beğenmedin baba?
-Hayır oğlum estağfurullah, güzel yemek eline sağlık.
Fakat asıktı suratı. Oyuncağı alınmış çocuk gibi 65. yaşından çekinmese ağlayacak hani...Otursun istiyor annem yanında, yemese de, içmese de otursun öylece.
Anneme laf atıyor, benden çekinip yemeğe birşey diyemiyor. O annem otursun kazanın başında, çayı o versin istiyor.
annemin demesi gibi, "babam gibi seviyor" babam annemi.Neye sevinse o dinlemeli ilk, neyi bilse o bilmeli. Peygamberin haticesi değilse de, Babamın ömür tutkusu annem.
-Anne hoşaf taslarını bulamadı hoşaftan anlamayan eşek oğlun.
- cam rafı aç orada oğlum.(sultan tebessümü yüzünde)
Cam rafta elmas ucu ile işlenmiş el yazısı "seringülüm 2003". Çocukluğumda akranım olan vitrinimizin cam kenarında yaşımla aynı bir sevgi yazıyordu "seringülüm 1984".
İçimden diyorum, "rabbim bu huysuz çocuğa ne yapsam, neyi daha getirsem güler yüzü?" Arabistan anılarından birini soruyorum anlattığında hep güldüğü. "Filipinli mi?, allah ona sağlık versin,
tabağı jilet gibi kullanırdı, felaket adamdı" diyerek kahkaha atan babam, "delinin tekiydi, kendine yazık etti." dedi.
Cümlelerin suratı olsaydı babamın ağzından ağlayan erkek çocukları çıkıyor olurdu. "kalk anne" dedim içimden, "ağrıyan dizini, mideni bırak da sustur şu çocuğu" diye.
Sormadan edemiyorum, niye böyle büyüttünüz ki bizi? Sen sevdirmesen babama kendini, şimdi babam olup her güzele "seringül" anlamı yüklemeyecektik. Kırılmayacaktık anne.
En önemlisi bir nikah, iki çocuk sonrası göbek yapmak yetecekti mesela. sararan dişlerimizi beyazlatmak gerekmeyecekti el kızı için.
İçimde adını yazacağım tüm camları kırdı el kızı anne.
Şimdi rendeyi alacağım öyle bir yer tarif et ki bana, adının yazdığı bir yer olmasın, kanamasın içim.

Yorumlar

  1. Çok güzel.... Sadık hocanın Vefa Apartmanını okuduğumda, Tevfik bey ile Vasfiye hanımın sevgisine benzettim sevgiyi.

    Kırsa da kanatsa da sevmek güzeldir...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd

Kırık yazı

İyi de özlem şapkan değil ki çıkarıp bir kenara koyasın. Özlüyorum işte. Şairin dediği gibi; kırgınım saç uçlarıma kadar. Ama cam kırılsa da cam. Dersim Dört Dağ İçinde - Erkan Oğur http://youtu.be/yQS0j4eQi0E

bizim olan şiir

Belki hiç bilmeden öleceğim Hangi suskunluk treni ulaşır İçindeki duraksız sessizliğe Merhamet, miğferi delik yalnız asker Elimden tut diyorum çünkü Sen tuttukça beliren bir kalabalık var göğsümde Ezgisinden kopuk bir zincirle bağlanmışken sûni gün doğumlarına Şimdi hangi vakitte öleceğimi bilmemek acziyetim değil hakkımdır Cellat kılıcı altındaki kelle kadar Özgürüm bu dünyada Elimden tut diyorum çünkü o zaman Hiçbir saat yetmiyor kalp atışlarımı saymaya Zarif kıyım fabrikasyon adamlar, Hiçbir genç kızın günlük tutanağında adı geçmemiş adamlar Aşkı anlatıyor ekranlarlarda. Sûretini mesai saatlerinden almış Esnaf gülüşlü kadınlar Tebessümünü kablosuz heyecanlara bağlayan çocuklar arasında Elimden tut diyorum çünkü Yeni bir yuva inşa etmeliyiz Toprağı katışıksız ve bize ait tuğlalardan