Ana içeriğe atla

şimdi sana hangisini söyleyeyim

Sancılarımın ucunda işlemeli çocukuluğumun
tutulmaz umut yanından yarası taze
hayıflanılmış izmaritin faydası kadar kayıp içimin sıkıntıları
ve şuh gülüşleri içinde ezik
şuurum  teslim bir alem bilmeze.

Şimdi sana hangisini söyleyeyim?
zaman,ölüm,ışık, mekan…
Çocuktum büyüdüm, sıkıldım çocuk kalanlardan
evrenin kibir yükünden kaçıp yoksul caddelere
sokak fenerleri gibi tünedim gocunmadan

Elimin tuttuğu kalemim,hocam, zımparam ve ustam bilir
Her güzelliğin hayaline açılırım ama
şahit olduğum her acemi yalanda bir hayalim devrilir.
Duygusunu bu dünyada bırakacağım bir servet varsa ancak
O da gökyüzüne aynı gözle bakmadığım sevgililerimdir

Harf açlığımda ekmeye sarılırdı okunmalık gazete kağıtlarım
ve beni yer yüzünde anlamaya hak bulmamış
beş duyu organıma hitap eden nice varlık varsa
üç yıllık değişmeyen okul ceketimde saklarım.

Şimdi sana hangisini söyleyeyim?

ömrümün kalanına bir çift göz ipoteğini ya da
annemin konservelerinden çıkma gelenekçi gösterişli kadınları mı
Seni
yahut beni
bizden arta kalan tekil hiçliğimizin giderilmez değersizliğini mi?

Tekrarından muaf kır çocukluğunun beton gençiliği işte
İmanımdan eminsiz gayba umut bağlamışım
Bir çift ayakkabının bağcığında kalan gözlerimle
Dünyanın adaletsizliğindeki ilahi dengeye ağlamışım.

Üstelik geçerken tüm hayat bulutlara ilişerek
ve vuruşarak ölürken tüm nefis sahipleri mülk meydanında
Senin kapital aptallıklarına,
beyhude hırslarına nasıl bir ad koyayım?

hala durmuş tepemde tek senlik cevap beklerken
Şimdi sana hangi seni söyleyeyim?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd

bizim olan şiir

Belki hiç bilmeden öleceğim Hangi suskunluk treni ulaşır İçindeki duraksız sessizliğe Merhamet, miğferi delik yalnız asker Elimden tut diyorum çünkü Sen tuttukça beliren bir kalabalık var göğsümde Ezgisinden kopuk bir zincirle bağlanmışken sûni gün doğumlarına Şimdi hangi vakitte öleceğimi bilmemek acziyetim değil hakkımdır Cellat kılıcı altındaki kelle kadar Özgürüm bu dünyada Elimden tut diyorum çünkü o zaman Hiçbir saat yetmiyor kalp atışlarımı saymaya Zarif kıyım fabrikasyon adamlar, Hiçbir genç kızın günlük tutanağında adı geçmemiş adamlar Aşkı anlatıyor ekranlarlarda. Sûretini mesai saatlerinden almış Esnaf gülüşlü kadınlar Tebessümünü kablosuz heyecanlara bağlayan çocuklar arasında Elimden tut diyorum çünkü Yeni bir yuva inşa etmeliyiz Toprağı katışıksız ve bize ait tuğlalardan

Adının Anlamı

Adının anlamı bir kalp hastalığı olmalı. Yoksa her neyin var sorusunda sol göğsümü tutmamın açıklaması  basit bir grip olamaz. Öksürsem geçen bir gıcık değil özlemin.  Ülkelerin bölünüp insanların ekin gibi biçildiği bu dönemde aklımın meşguliyetini izah etmek için sözlükteki gerekli kelime adındır sanıyorum. Adının anlamı bir şarkı olmalı. Nakaratı hızlanan bir kalp çarpıntısı. Sadece Yılkı atları aşk için koşar. Babamdan miras aldığım işçilikle ancak yük beygiri tutkusu denir benimkine. Akşamları eve getirdiğim ekmeğin arasında durur gülüşün. Sen anlamazsın şimdi ne demek istediğimi. Zaten anlasan bir yüreğin sızısını, güzel kalamazdın. Galib'den bu yana ırsi yoksulluğu vardır şairlerin. Hep o güzeli anlatacak cümleyi ararlar. Galiba bulamamayı seviyorlar. Adının anlamı bir çıkmaz sokak olmalı. Şehir planmalarına inat, kocasını bekleyen kadınların fasülye kırıp yün çırptığı. Hani "buradan neden bilimadamı çıkmaz?" dediğimiz türden. Şair olur iki çeşitten fazla yemek p