Birgün inanacağını ümit ettiğin kişi ve ölüm; çocukluğunda inandığın hurafeler gibi artık, itiraf et.
O hiç gelmeyecek sen de hiç ölmeyeceksin gibi sanki.Gelmeyecekse ne anlamı var ki ölümsüzlüğün diye sormakta haklısın. Kolundaki saat sadece bir alışkanlık çünkü telefon ekranına tek bakma bahanen zaman. ölümü beklediğinden değil üstelik. sıkıldığında gözlerini kaçıracağın el yapımı bir ufuktur o ekran.
İnsanlığın meydana getirdiği tanrılarla kaldıraçı kıyasladığınızda, arşimet daha faydalı bir zeus'tan. Ya da ares'i gördüğü yerde pataklar ulubatlı. Dokunamadığımız ne varsa nasılda ürüyor gözle görünmez bakteriler gibi. oysa tek hücreli bir amip etmiyor Afrodit ama nice ergenin rumuzu oluyor sosyal medyada. kafamızda büyütüp beslediğimiz tanrılar...
Babanızın verdiği parayla gidip oyuncak baba almaktan sıkılmadınız mı hala?İnsanları ve eşyayı tanrılaştırmaktan?
-Hepimiz Tokat valisiyiz burger king'i dualarla açan.
- Rabbim! bana kendi tanrımı yapmak için fırsat ver.
Mersedese tapan insanlar gördüm, tektaş yüzüğe dua edenler, kuaförde vakit geçirmenin sünnetine uyan kadınlar. Bir müddet halkın gücüne tapmak gibi bir halt yedim şahsen...
Milyon dolar kazanan bir futbolcunun gol atıp, yine milyonlarca dolar alan rakibi yenmesi için hatim indirenler tanıdım.
Ah kapitalizm... Tanrılar dükkanı. hırs reyonunda kampanyası eksik olmayan inanç marketi...
Kavanozda birbirini yiyen solucanların farkındalığını sorgularken çocukluğumda, yutuluyordum babadan kalma bir hırsın kucağında.
Ben dinin insana, insanın da ilime dayandığını falanca kişinin türbesinin günümüze ait asma kilidini öpüp ağlayan teyzeleri görünce anladım.
Anladım ki Allahın ipine tutunmak, onu vekil tutmak hırssız olmaktan geçiyor. yanlış anlama olmasın "hırsız" demedim.
O hiç gelmeyecek sen de hiç ölmeyeceksin gibi sanki.Gelmeyecekse ne anlamı var ki ölümsüzlüğün diye sormakta haklısın. Kolundaki saat sadece bir alışkanlık çünkü telefon ekranına tek bakma bahanen zaman. ölümü beklediğinden değil üstelik. sıkıldığında gözlerini kaçıracağın el yapımı bir ufuktur o ekran.
İnsanlığın meydana getirdiği tanrılarla kaldıraçı kıyasladığınızda, arşimet daha faydalı bir zeus'tan. Ya da ares'i gördüğü yerde pataklar ulubatlı. Dokunamadığımız ne varsa nasılda ürüyor gözle görünmez bakteriler gibi. oysa tek hücreli bir amip etmiyor Afrodit ama nice ergenin rumuzu oluyor sosyal medyada. kafamızda büyütüp beslediğimiz tanrılar...
Babanızın verdiği parayla gidip oyuncak baba almaktan sıkılmadınız mı hala?İnsanları ve eşyayı tanrılaştırmaktan?
-Hepimiz Tokat valisiyiz burger king'i dualarla açan.
- Rabbim! bana kendi tanrımı yapmak için fırsat ver.
Mersedese tapan insanlar gördüm, tektaş yüzüğe dua edenler, kuaförde vakit geçirmenin sünnetine uyan kadınlar. Bir müddet halkın gücüne tapmak gibi bir halt yedim şahsen...
Milyon dolar kazanan bir futbolcunun gol atıp, yine milyonlarca dolar alan rakibi yenmesi için hatim indirenler tanıdım.
Ah kapitalizm... Tanrılar dükkanı. hırs reyonunda kampanyası eksik olmayan inanç marketi...
Kavanozda birbirini yiyen solucanların farkındalığını sorgularken çocukluğumda, yutuluyordum babadan kalma bir hırsın kucağında.
Ben dinin insana, insanın da ilime dayandığını falanca kişinin türbesinin günümüze ait asma kilidini öpüp ağlayan teyzeleri görünce anladım.
Anladım ki Allahın ipine tutunmak, onu vekil tutmak hırssız olmaktan geçiyor. yanlış anlama olmasın "hırsız" demedim.
Yorumlar
Yorum Gönder