Ana içeriğe atla

Aşk ve mobilyalar

Körüğünde kalp yakar bazı gülüşler. Yaktıkça güzelleşirler.

Gülüşündeki sadakamı eksiltecekse okuma kafka'yı.
kesme garibanın rızkına vesileyi.

Sen ne zaman gülsen
Ayak tırnağımdan saç telime kadar halay çekiyor hücrelerim.

İlk seni seviyorum lafını misal vermek için söylediğini hatırlıyor musun ; "diyelim ki seni seviyorum"

İşte o an gırtlağımda yutulmayı bekleyenlerin trafiği vardı. Öyle yutkunmuştum ki, simitçi de geçmişti gişeden.
tuttuğun elime tüm uzuvlarımın imrenişini görmeliydin. Evet saçmalıyorum çünkü aşık olmak çok saçma ve  mantıklı düşünen prezentabl salon erkekliğinden uzaktır.
Sinemada yaslandığın sol yanımda çok parayla dağıstandan getirilip pistten ayrılmayan kafkas ekibi tepindi günlerce

Sen "Yatak odasını kız tarafı alır"  derken sevmekten mi bahsediyorsun hala?
Romantizminin gıyabda kılınmış cenaze duasıydı o sözün.

Telefondaki alo deyişin ; dandik radyoda ansızın çıkan sezen aksu şarkısı gibiydi. Ha merhaba demişsin, ha kadroya alınmış tüm sözleşmeli memurlar.

Seninle yürümek 500t otobusunde tuzlaya kadar ikili boş koltuktu çantamı da koyduğum.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd

bizim olan şiir

Belki hiç bilmeden öleceğim Hangi suskunluk treni ulaşır İçindeki duraksız sessizliğe Merhamet, miğferi delik yalnız asker Elimden tut diyorum çünkü Sen tuttukça beliren bir kalabalık var göğsümde Ezgisinden kopuk bir zincirle bağlanmışken sûni gün doğumlarına Şimdi hangi vakitte öleceğimi bilmemek acziyetim değil hakkımdır Cellat kılıcı altındaki kelle kadar Özgürüm bu dünyada Elimden tut diyorum çünkü o zaman Hiçbir saat yetmiyor kalp atışlarımı saymaya Zarif kıyım fabrikasyon adamlar, Hiçbir genç kızın günlük tutanağında adı geçmemiş adamlar Aşkı anlatıyor ekranlarlarda. Sûretini mesai saatlerinden almış Esnaf gülüşlü kadınlar Tebessümünü kablosuz heyecanlara bağlayan çocuklar arasında Elimden tut diyorum çünkü Yeni bir yuva inşa etmeliyiz Toprağı katışıksız ve bize ait tuğlalardan

Adının Anlamı

Adının anlamı bir kalp hastalığı olmalı. Yoksa her neyin var sorusunda sol göğsümü tutmamın açıklaması  basit bir grip olamaz. Öksürsem geçen bir gıcık değil özlemin.  Ülkelerin bölünüp insanların ekin gibi biçildiği bu dönemde aklımın meşguliyetini izah etmek için sözlükteki gerekli kelime adındır sanıyorum. Adının anlamı bir şarkı olmalı. Nakaratı hızlanan bir kalp çarpıntısı. Sadece Yılkı atları aşk için koşar. Babamdan miras aldığım işçilikle ancak yük beygiri tutkusu denir benimkine. Akşamları eve getirdiğim ekmeğin arasında durur gülüşün. Sen anlamazsın şimdi ne demek istediğimi. Zaten anlasan bir yüreğin sızısını, güzel kalamazdın. Galib'den bu yana ırsi yoksulluğu vardır şairlerin. Hep o güzeli anlatacak cümleyi ararlar. Galiba bulamamayı seviyorlar. Adının anlamı bir çıkmaz sokak olmalı. Şehir planmalarına inat, kocasını bekleyen kadınların fasülye kırıp yün çırptığı. Hani "buradan neden bilimadamı çıkmaz?" dediğimiz türden. Şair olur iki çeşitten fazla yemek p