Ana içeriğe atla

Kuzey Irak - Duhok

ırak'ın içinde bulunan kürdistan özerk cumhuriyeti'nin bir şehri/eyaleti. türkiye sınırına 1 saat uzaklıkta.
yazları sıcaklık 46 dereceyi buluyor, kışın ise türkiye'nin ilk baharı kadar soğuk diyebiliriz.
tıpkı bir amerikan eyaleti gibi işleyen sisteme sahip. zaten otomobillerin çoğunluğunu amerikan ve japon arabaları oluşturuyor. burada eski model araba bulmanız çok zor. türkiye'de 150.000 tl'den aşağı fiyata satılmayan ford mustang, dodge charger, chevrolet camaro gibi lüks spor arabaları burada 18 ile 23 bin dolar arasında bulmanız mümkündür. kürt bölgesi olmasından dolayı beklediğim güzel yemek zevki ve çay servisi konusunda maalesef hayal kırıklığına uğradım. allah merhamet etti de şırnak ve urfadan gelen işadamları restoran açıp bizi yağlı ve hazır yiyeceklerden kurtardılar.
efendim, felafel diye bakla çeşitleri ile yapılan yiyecekleri su gibi satılır. nohut pilav tezgahı gibi tezgahlarda bulmak kolay. fakat sıcağın etkisiyle 100 metreden kokusu geliyor. şahsen ben henüz yemeğe niyet edemedim.
burada çay şekerli içilmez, şekere çay atılır desek yeridir. çayı isterken şekersiz olması gerektiğini ilave etmezseniz, elinize yarısına kadar şeker doldurulmuş bardağı dayarlar elinize.içmezseniz de ayıplarlar. oturur paşa paşa o reçel çayını içersiniz.
asayiş oldukça berkemaldir. ilk geldiğimizde dükkanlarda kepenk yerine asılmış bez parçası konurdu. şu sıralar suriye ve musuldan gelen yoğun göç üzerine dükkanlar kepenklenmeye başlandı.
benzin 900 ırak dinarı'dır. bizim paramızla 1,5 tl ye tekabül ediyor.
daha ucuzdu ama ışid mevzuları yüzünden yarı yarıya arttı. ülkede fabrikasyon üretim neredeyse sıfırdır. çünkü petrol gelirleri ve halkın maaşa bağlanmış olması hasebiyle hazırdan yenmektedir.
çok sıcaktır, çok sıcaktır, of... çok sıcak...
Bir sonraki yazımda Erbil'den söz edeceğim.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

gerçekten eve lazım olan camiye haram mıdır?

Mısırdaki olaylar için sosyal medyada Mursi'ye destek iletileri yazınca Salih hocamdan gelen değerlendirme ile geçen diyaloğu sunmak isterim. (özelden değildir, paylaşım altında yorumdur o yüzden paylaşıyorum.) "Sevgili Mihraç..Ha Mursi ha mübarek. Bunların hepsi batının adamları. Mısırda olan biten şeyler Amerikanın at ve uşak değiştirmesinden başka birşey değil. Olan zavallı Mısır halkına oluyor. Yakın tarihte dünyada İslami karakterli gözüken bir tane hareket yoktur ki Batı menşeili olmasın. Sakal bırakmakla müslüman olunmuyor. Müslüman isen önce emperyalizme-soyguna karşı çıkacaksın. Çünkü İslam hristiyanlığın (batının) "bir yanağına tokat atana öbür yanağını çevir" anlayışına karşı "kısas" ı yani adaleti koymuştur. Mısırlılar tekbir getirip birbirlerini kırsınlar ancak. Ama bizler Mısır dan önce Doğu Türkistan'a Kerkük'e Talefer'e bakalım. Çünkü eve lazım olan camiye haramdır. Selamlarımla." Sayın hocam, Mursi; Seyyid Kutub'd...

Belki benim kağıt param döne dolaşa senin cebine girmiştir.

Kırık yazı

İyi de özlem şapkan değil ki çıkarıp bir kenara koyasın. Özlüyorum işte. Şairin dediği gibi; kırgınım saç uçlarıma kadar. Ama cam kırılsa da cam. Dersim Dört Dağ İçinde - Erkan Oğur http://youtu.be/yQS0j4eQi0E